![]() |
Hrant Dink'in iddia ettiği gibi Sabiha Gökçen Ermeni miydi? |
Hrant Dink, Ermenilerin Avrupa Birliği ve bazı devletler tarafından kullanılmasına karşı çıktığı ve Türkiye'deki Ermenilerin herkese sırt dönüp Türklerle iyi geçinmesi gerektiğini defaatle söylediği için ve en son olarak da Sabiha Gökçen'in Ermeni olduğunu ispat ettiği için öldürüldü.
Hürriyet Gazetesinin haberinden önce Dink'in Agos gazetesi Gökçen'i haber yapmış ve Ermeni olduğunu ispat etmişti...
Gökçen'in aslında Ermeni olduğu meydana çıkınca yakın tarihin tamamıyle yalan olduğu da iplik söküğü gibi meydana çıkacak... Çıkmaya da başladı...
Gökçen Ermeni, Kamal Yahudi, öbürü Rum, beriki Moskof tohumu...
Türk'ün son 150 senesinin her yeri ihanet, her yeri yalan tarih...
Hürriyet'ten Alıntılıyoruz;
-------------------------------------------------------------
Sabiha Gökçen mi? Hatun Sebilciyan mı?
Ermeni cemaatinin yayın organı Agos Gazetesi'nin iddiasına göre, Antep asıllı Ermenistan vatandaşı Hripsime Gazalyan, "Sabiha Gökçen teyzemdi" dedi.
Antep asıllı Ermenistan vatandaşı Hripsime Sebilciyan Gazalyan, ilk Türk
kadın pilotu Sabiha Gökçen'in yeğeni olduğunu iddia etti. Dedesi Nerses
Sebilciyan'ın 1915 olayları sırasında öldüğünü söyleyen Gazalyan ‘‘İki
kızından biri Hatun, diğeri benim annem Diruhi'ydi. Hatun, Sabiha
Gökçen'dir ve benim teyzemdir'' dedi.
![]() |
Atatürk ve manevi kızı Sabiha Gökçen |
ATATÜRK'ün manevi kızı ve ilk Türk kadın pilot Sabiha Gökçen'in Ermeni
asıllı olduğu iddia edildi. Ermeni cemaatinin yayın organı Agos
Gazetesi'nde yer alan habere göre, Sabiha Gökçen 1915 olaylarında
ailesini kaybettikten sonra bir yetimhaneye verildi ve ardından Atatürk
tarafından evlat edinildi. Ermenistan'dan Türkiye'ye gelerek temizlik
işlerinde çalışan Hripsime (Sebilciyan) Gazalyan'la Agos Gazetesi'nden
Hrant Dink ve Diran Lokmagözyan görüştü. Gazetenin 6 Şubat tarihli
sayısında ‘Sabiha-Hatun'un Sırrı' başlığıyla yayımlanan röportajda,
Gökçen'in Ermeni bir aileden geldiği yolundaki iddiaların ilk kez
1972'de Beyrut'ta yayımlanan ‘Ler yev Cagadakir-Dağ ve Alınyazısı' adlı
kitapta gündeme getirildiği hatırlatıldı. Yazar Simon Simonyan'ın
kitapta Sabiha Gökçen'in tüm aile üyelerinin adlarını sıraladığı
belirtildi. İddiaların Ermeni kaynaklarınca da desteklendiği belirtilen
röportajda Hripsime (Sebilciyan) Gazalyan, ailesinin ve Hatun Teyze
olarak tanıdığı Sabiha Gökçen'in öyküsünü şöyle anlattı:
2 KIZ, 5 ERKEK KARDEŞ
Biz Antepliyiz. Ailenin annesi Mariam Sebilciyan'dı. Baba ise Nerses
Sebilciyan. Nerses 1915'teki olaylar sırasında öldü. Maryam ile
Nerses'in 2'si kız, 7 çocukları oldu. Kızlardan biri Diruhi, benim
annemdi. Diğeri de Hatun'du. İşte bu Hatun, Sabiha Gökçen'dir. Benim
teyzemdir. Kardeşlerinin, yani dayılarımın adları ise Sarkis, Boğos,
Haçik ve Hovhannes Sebilciyan'dır.
CİBİN YETİMHANESİ
Büyükannem Mariam zaten birçok çocuğun bakımını üstlenmiş. Annem ve
teyzemi götürüp Cibin'deki yetimhaneye vermiş. (Sinek anlamına gelen
Cibin, Şanlıurfa'nın Halfeti İlçesi'ne bağlı bir köy. Köyün bugünkü adı
Saylakkaya. Sineklik anlamındaki cibinlik de bu köyün adından
türetilmiş.) Atatürk o dönemde gelmiş. Evladı olmadığından, yetimhaneyi
dolaşıp kızların en sevimlisini evlat edineceğini söylemiş. Teyzemi
görmüş, şirin bir kız çocuğu olduğundan parmağıyla işaret etmiş ve
teyzemi kucaklamış. Annem diyor ki; ‘O ağlayarak gitti, ben de ağladım
ve böylece ayrılmışız. İşte o zaman ablam 5-6 yaşındaydı.'
SURİYE'DEN ERMENİSTAN'A
Biz önce Suriye'ye, 1946'da ise Erivan'a göç ettik. Büyükannem ve
dayılarım Suriye'de kaldı. 11-12 yaşlarında annem duymuş ki teyzem
Atatürk'ün kızı olmuş, ismini değiştirmişler. Annem Erivan'dan birkaç
kez Hayreniki Tzayn gazetesine ilan verip kardeşinin bulunmasını
istemiş, Eçmiadzin'e gidip papazlardan yardım istemiş. Ona ‘‘Şimdi artık
Hatun değil Sabiha Gökçen'dir'' demişler.
Resmi kayıtlarda Bursa doğumlu
RESMİ kayıtlarda ve kendisiyle yapılan söyleşilerde Sabiha Gökçen'in 21
Mart 1913'te Bursa'da doğduğu belirtiliyor. 2001 yılında, doğum gününde
kaybettiğimiz Gökçen, bu kayıtlara göre, II. Abdülhamid tarafından
Bursa'ya sürgüne gönderilen vilayet başkatibi Hafız Mustafa İzzet'in
kızı. Babasını ilkokula gittiği yıllarda kaybetti. Eğitimini
kardeşlerinin yardımıyla sürdürdü. 1925'teki yurt gezisi sırasında
Atatürk'ün dikkatini çekti. Atatürk tarafından evlat edinildi.
Türkiye'nin ilk kadın pilotu oldu.
Mezarından bir avuç toprağı üstüme koyun
Hripsime (Sebilciyan) Gazalyan, annesinin öldüğü ana kadar kız
kardeşinin özlemini çektiğini belirterek, vasiyetini şöyle açıkladı:
‘‘Annem öldüğü ana kadar hep şunu söylerdi: ‘Eğer kız kardeşim ölmüşse
mezarından bir avuç toprak getirip benim mezarımın üstüne koyun ki ben
de yattığım yerde rahat uyuyayım.' Annem, teyzem sağ ise de akrabaları
olduğun bilmesini istiyordu. Yani ‘Annesi, kardeşleri, sahipsiz değil'
diyordu.''
TIPKI NİNEM
Gazalyan, Sabiha Gökçen'in ölümünden 3 ay önce İstanbul'da olduğunu
belirterek, şunları söyledi: ‘‘Televizyonda gördüm. Tıpkı ninemdi. Bir
elmanın ikinci yarısı gibiydi. Annemin dayısının oğlu Halep'ten, Sabiha
Gökçen'i ziyarete gitmiş. Gökçen ona para ve altın vermiş, her tür
yardımda bulunmuş ona.''
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hırant Dink: "İddialar bizi şaşırtmadı"
![]() |
Öldürülen Ermeni asıllı gazeteci Hrant Dink |
Hripsime (Sebilciyan) Gazalyan 3 yıl önce gelip, bu öyküyü anlattı. O
sırada Sabiha Hanım hayattaydı. İddialar dayanaklardan yoksundu.
Gökçen'in kırılacağını düşünüp yayınlamadık. Gazalyan geçen ay gazeteye
tekrar geldi. Fotoğrafları getirdi. Bir süre önce de elimize Simon
Simonyan'ın Beyrut'ta çıkan kitabı geçmişti. Ermenistan'da da bu iddiayı
destekleyen çok sayıda belge olduğunu öğrendik. İddia beni şaşırtmadı,
çünkü Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halacoğlu geçen hafta bir gazetede
yayımlanan röportajında bu konuya değiniyordu. 1915 olayları sırasında
iddia edildiği gibi 1.5 milyon Ermeninin öldürülmediğini, bunlardan 644
bin 900'ünün geri döndüğünü söylüyordu. Peki bu Ermeniler nereye gitti?
Bunlardan bir kısmı daha sonraki yıllarda göçtü, büyük bir bölümü ise
Müslümanlığı seçip topluma karıştı. Okuduğum kaynaklar, ulaştığım
kişiler ve bilgiler bana pek çok insanın yaşadığını, kiminin kimlik
değiştirdiğini ya da Müslüman olduğunu gösterdi. Sabiha Gökçen'le ilgili
iddialar öteden beri cemaat içinde bilinir. Gazalyan'ın anlattıkları,
Simonyan'ın hikayesi ve Ermenistan'dan gelen fotoğraflar, bir gazeteci
için çok kışkırtıcı olan bu iddiaları daha da güçlendirdi.
Ersin KALKAN
[Akademi ekibi olarak önemine binaen bu yazıyı tekrar
gündeme taşımayı uygun gördük, hem belki Hırant Dink cinayeti hakkında
kafasında soru işaretleri olanlara da farklı bir yol açar diye
düşündük...]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme